Bel Ağrıları
Bel ağrılarının birçok nedeni vardır.
Sadece belde ağrı varsa kaslarla ilgili problemlerden yani romatizmal hastalıklardan, duruş ve oturuş bozukluğundan, soğuk algınlığından veya aşırı yorgunluktan şüphelenilmelidir. Ayrıca kadın hastalıkları, böbrek rahatsızlıkları ve barsaklardaki sorunlar da bel ağrısı yapabilir.
Eğer ağrı bacağa da vuruyorsa, omurilikten çıkan sinirlere bası var demektir. Bu basının en önemli nedeni bel fıtığıdır. Ayrıca omurgadaki tümörler, kemik kaymaları ve doğuştan kemik bozuklukları da bu basıya neden olabilir.
Eğer tüm belden aşağımızda bir tutulma hissediyorsak, bacaklarımızı kıpırdattıkça ağrı oluşuyorsa ve ani bir şekilde başladıysa, Faset Kitlenmesi yani omurganın arkasındaki eklemlerin birbiri üzerinde kayması oluşmuş demektir. Bunun çaresi, manipulasyon denilen elle yapılan manevralardır. Bu manevralar mutlaka bu konuda eğitim almış fizyoterapist tarafından yapılmalıdır.
Bel Kayması
Bel kayması, yani bizi taşıyan omurga kemik sisteminin birbiri üzerinde kayıp omuriliği sıkıştırması, oldukça sık görülen bir rahatsızlıktır. Yürürken sık sık durma isteği bacaklarda uyuşma, yanma hissi ortaya çıkan bu rahatsızlık tedavi edilmezse idrar tutamama, cinsellik kaybı, yürüyememe, belden aşağısını hissetmeme gibi sonuçlara da yol açabilir. Bel kaymasının tek tedavisi beli titanyum vidalarla sabit hale getirip kaymasını önlemektir. Halk arasında “platin” ya da “vida” ameliyatı olarak adlandırılan bu tedavi yöntemi oldukça riskli olarak bilinmektedir. Vidaların ameliyat sırasında yanlış bir yere iletilmesi, tam doğru yerlere konulamaması birçok hastanın sakat kalmasıyla veya istenilen düzeyde iyileşmemesiyle sonuçlanmaktadır. Bu nedenle, bu ameliyatı olması gerekenler bu tedaviden kaçmakta ömür boyu kalitesiz bir yaşam sürmektedirler.
Bel Fıtığı Kimlerde Daha Sık Görülür?
Tıp dilinde disk hernisi olarak adlandırılan bel fıtığının toplum içinde rastlanma sıklığı onda bir gibi yüksek bir düzeydedir. Bel fıtığı en sık 35-50 yaş arasında ve her iki cinste de eşit olarak görülür. Omurga yapısı nedeniyle uzun boyluların bel fıtığına yakalanma riskleri daha fazladır. Ağır işlerde çalışanlar, ev hanımları, uzun süre oturmak zorunda kalan masabaşı çalışanları, şöförler, sürekli ayakta duran öğretmen, eczacı, garson gibi meslek sahipleri, açık havada çalışanlar, yoğun stres altındaki yöneticiler bel fıtığına yakalanma olasılığı en fazla olan kesimdir.
Bel Fıtığı Nasıl Oluşur?
Bel fıtığı omurgalar arasında bulunan disk denilen elastiki kıkırdak dokunun omurgaların basısı nedeniyle öne doğru kayarak omurilik kılıfından çıkan ve bacağın çeşitli bölgelerine giden sinirleri sıkıştırmasıyla oluşur. Bazen ani bir zorlama, ağır bir şey kaldırma, ters bir hareket veya belin üşütülmesi bile bel fıtığına neden olabilir. Ama bel fıtığının en önemli nedeni uzun süren stres ve gerginlikler sonrası kaslardaki aşırı gerilmedir.
Bel Fıtığının Belirtileri Nelerdir?
Tek veya her iki bacağa vuran ağrılar, ayaklarda uyuşmalar, hareket kısıtlılıkları, yürüme ve oturmada güçlük bel fıtığının belirtileridir. Bel fıtığı ilerlerse iktidarsızlık, çabuk yorulma, idrarını tutamama, dengesizlik ve yürüyememe gibi belirtiler de eklenebilir.
Bel Fıtığı Teşhisi Nasıl Konur?
Günümüzdeki modern tanı yöntemleri, bilgisayarlı tomografi ve manyetik rezonans ile bel fıtığı teşhisi kolaylıkla konulmakta ve derecesi belirlenebilmektedir.
Bel Fıtığının Tedavisi Nasıl Yapılır?
a)Başlangıç Safhası
Bel fıtığın tedavisi fıtıklaşmanın, yani disk dediğimiz elastiki maddenin bacağa giden sinirlere yaptığı basının derecesine bağlıdır. Eğer sadece bel ve bacak ağrısı mevcut, herhangi bir uyuşukluk, güç kaybı, hareket kısıtlılığı yoksa bel fıtığı başlangıç safhasında demektir. Bu halde hastaya yatak istirahati ve belini zorlayacak hareketlerden kaçınması önerilir. Hastaya yapılacak öneriler şunlardır:
1) Hasta kesinlikle bir iki kiloyu aşan ağırlıkları kaldırmamalıdır.
2) Öne ve yanlara doğru eğilme, belin bükülmesi yasaklanır. Eğer yerden bir şey alınacaksa hastanın çömelerek alması söylenir.
3 ) Hastaların otururken belinin arkasına bel boşluğunu yok edecek şekilde bir yastık koymaları ve yirmi dakikadan fazla oturmamaları önerilir. Eğer hastanın mesleği gereği uzun süre oturması gerekiyorsa her yirmi dakikada bir yürümesi önerilir. Uzun süre araba kullananlara ise yirmi dakikada bir arabalarını park edip arabalarının etrafında birkaç kez dönmeleri tavsiye edilir.
4) Hastanın yukarıya doğru uzanması yasaklanır. Yukarıdan bir şey alacaksa bir iskemle veya merdivenin üstüne çıkıp alması söylenir.
5) Hastaya belini daima sıcak tutması, açık pencere veya havalandırma önünde durmaması hatırlatılır.
6) Bel ve bacak ağrısı olan hastalar mutlaka stresten kaçınmalıdır. Stres ağrıyı arttırmak yanında bel fıtığının ilerlemesine de yol açabilir.
Hastanın evde kaldığı süre içinde yatak istirahati yapması önerilir. Çok sert zeminlerin sanıldığının aksine zararları daha fazladır. Kaliteli bir yaylı yatakta ve hastanın kendince en rahat edebildiği pozisyonda yatması daha uygundur.
b)Bel Fıtığı İlerlerse
Eğer yukarıdaki önerilere, istirahate ve kas gevşetici ilaçlara rağmen hastanın şikayetleri devam ediyorsa fizik tedavi uygulanmalıdır.
Fizik tedavi mutlaka bir fizyoterapistin denetiminde olmalıdır. Fizik tedavi sırasında ilk bir kaç gün ağrılarda artma olabilir, ama hasta onbeş yirmi seans fizik tedaviye devam etmelidir.
Eğer yapılan tüm tedavilere rağmen hastanın ağrıları geçmemiş ise ameliyat düşünülebilir.
c)Ameliyat Gerektiren Durumlar
Fizik tedaviye rağmen hastanın ağrıları devam ediyorsa veya geriletilmeyen bir güç kaybı, bacakta incelme, dayanılmaz ağrılar varsa veya çekilen tomografi veya MR filmlerinde diskten bir parça koptuğu tespit edilirse çözüm cerrahi müdahaledir. Ameliyatla omurilikten çıkan sinirlere olan mekanik bası giderilmelidir. Eğer cerrahi müdahale yapılmaz ve sinire bası devam ederse hastada idrarını tutamama, seksüel gücün kaybı, ayaklarda felç gibi sorunlar gelişebilir.